23 Mayıs 2021 Pazar
Derinleşen Kriz: Yaygınlaşan Savaş Politikaları, Berraklaşan Toplama Kampları Stratejisi Ve Birkaç Örnek
GİRİŞ
Uzun zamandır baskı ve güvenlik politikalarını derinleştiren emperyalist sistem tarihin en büyük krizi derinleşirken keskinleşen sınıf mücadelelerine paralel olarak imha, katliam ve toplama kampı stratejilerini de hayata geçiriyor. ABD’de Federal Acil durum Yönetim Teşkilatı (FEMA)’nın boş kampları ve Katrina Kasırgası sonrasında New Orleans’taki pratiği İngilizlerin Afrika ve Asya’da, Fransızların Cezayir ve Libya’da Almanların İkinci paylaşım savaşı da Avrupa’da uygulamaya soktuğu Toplama kampları çözümü, CİA’nin düşük yoğunluklu savaş konseptine paralel olarak 60’lar dan itibaren denizi kurutmak adına yüz binlerce insanın yerlerinden yurtlarından sürülmeleri ile devam etti.
Yeni dönem yeni hazırlıklarla sürüyor. ABD’nin bu hazırlıklarını en önemli uygulama alanı İsrail’in GAzze kuşatmasıdır. Milyonlarca insan açık bir hapishanede yaşamaya zorlanıyor.
Krizle birlikte bu strateji yaygınlaşmaya başladı. Hem bu stratejiye hem de ortaya çıkaracağı yeni sonuçlara hazırlıklı olmak gerekiyor. Yüksek güvenlikli cezaevleri, toplama ve çalışma kampları önümüzdeki dönem çok yaygın karşılaşacağımız mekanlar olarak ortaya çıkmaktadır.
AFRİKA: NİJERYA VE NİJER DELTASI KURTULUŞ GÜÇLERİ
Petrol gelirlerin Nijer deltasında yaşayan halkın ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak için 2006 yılında kurulan Nijer Deltası Kurtuluş Hareketi (MEND) petrol boru hatlarına yaptığı saldırılar ile Nijerya’nın petrol üretimini 2.4 milyon varilden 1.3 milyon varile düşürdü. ABD'nin Nijerya'dan ithal ettiği petrol toplam ithalatında % 14'den % 25'e çıktı. ABD’nin bölgeye ilgisinin oldukça geçerli bir nedeni var.
13 Mayıs 2009 tarihinde savaş uçakları ve hücumbotlar kullanan Nijerya silahlı kuvvetleri Nijer deltası halkına karşı topyekün bir saldırı başlattı. 30.000'e yakın insan Nijerya silahlı kuvvetleri ile Nijer Deltası Kurtuluş Hareketi (MEND) arasında savaş sırasında ordu güçleri tarafından köyleri yakılarak, yıkılarak sürüldüler. Gazze politikası yeni bir uygulama alanı olacağı işaretlerini vermektedir yaşananlar. Yiyecek, su ve tibbi bakım olanaklarından mahrum olan ormanlarda yaşayan insanlar internet aracılığıyla seslerini dünyaya duyurmaya çalışıyorlar.
Nijerya hükümeti silahları bırakan MEND üyelerini kapsayan bir affı uygulamaya sokacağını 25 Haziran 2009'da açıkladıktan sonra MEND bugüne kadar yapılan saldırıları en büyüklerinden birini gerçekleştirerek Chevron petrol şirketine ait bir platformu havaya uçurdu. Hükümet bu gelişmelere rağmen affın MEND lideri Henry Okah'ı da kapsayacağını kamuoyuna açıkladı.
MEND Henry Okah'ın serbet bırakılması ile iki aylık geçici ateş kes ilan etti. Hükümet 6 Ağustos 2009 günü rehebilatasyon programının uygulamaya koymaya başlayacak. Silahlarını teslim eden her MEND üyesine aylık 65.000 naira (433 Dolar) sterlin yiyecek ve asgari geçim yardımı yapılacak. MEND yaptığı açıklamada ayaklanmaya başlama sebeplerinin sürdüğü sürece affın çözüm olamayacağını kamuoyuna açıkladı.
Hükümetin af kapsamında silah bırakılmaya başlaması açıklamasına cevap veren Henry Okah, sadece af için mücadele etmediklerine 50 yıldır Delta halkının daha iyi bir yaşam sürmesi be kendi kaderini belirlemesi mücadelesi yürüttüklerini, bu nedenle hükümetin silah teslimatı ile açıklamalarını bir şaka olarak algıladıklarını ifade etti. MEND üyeleri hala silah teslimi için Silah toplama merkezlerine gelmemiş durumdalar ve eylemlerine devam ediyorlar.
ASYA: HİNDİSTAN, SRİ LANKA, AFGANİSTAN, PAKİSTAN
Hindistan İçişleri Bakanlığı iç hizmetler komitesi Eylülün üçüncü haftasında başlamak üzere Hindistan Komünist Partisi (Maoist) öncülüğünde gelişen halk hareketine karşı topyekun saldırıya geçmeye hazırlanıyor. Hindistan devleti bu komitesinde Ordu, hava kuvvetleri, paramiliter güçler ve istihbarat servisinin temsilcileri bulunuyor.
Hindistan Devleti, ABD’nin zorlamasıyla Pakistan ile olan sorunlarını askıya alıp Keşmir ve Jumma’daki askerlerini operasyon bölgesine kaydırmaya hazırlanıyor. Burada Pakistan’ında bu bölgedeki askerlerini Taliban’la savaş için kuzeye naklettiğini hatırlamakta fayda var. Hava indirme birlikleri de bu nakile dahil edilecek. Üç yıl önce İsrail’den satın aldıkları insansız keşif uçakları Heronları Chhattisgarh and Jharkhand eyaletlerinde hem merkez hem de eyalet kuvvetleri kullanmaktadırlar.. 5 Ağustosta görevleri biteb 15 tabur askeri Keşmir ve Jammu’dan Chhattisgarh merkez olmak üzere Jharkhand ve Orissa’ya gönderecekler. Tüm eyalet yönetimlerine istikrar için gerekli önlemleri almalarını iç işleri bakanlığı istedi. Topyekun saldırı başladığı zaman eyalet bürokrasilerinin saldırının hızını kesmemelerini istiyorlar.
17 Ağustos’ta eyalet başkanları ile başbakanın yapacağı toplantı sonrasında yapılacakları netleştirecekler. İç ileri bakanı “yılardan beri süre gelen bu meydan okumayı küçümsemekle büyük bir hata yaptıklarını” söyledi.
12 Temmuz tarihli açıklamasında HKP(M) TEKK yenilgisinden dersler çıkardıklarını, TEKK düşmanın değişen taktikleri, savaş kapasitesi ve emperyalistlerin açık desteğini almalarını anlamamakla büyük bir hata yaptıklarını ama kendilerinin önemli dersler çıkararak sürece hazırlandıklarını yazdı. Ayrıca Sonia-Manmohan-Chidambaram üçlüsünün topyekûn bir saldırıya hazırlandığını, halın bugüne kadar karşılaşmadığı ölümcül ve vahşi bir baskı ve zülüm politikası ile karşı karşıya kalacağının vurguladı. Sonia Gandi’yi eğer bu politikaları uygulamaya sokarsa kitlesel silahlı direnişten kendisine yönelik suikast eylemlerine kadar her türlü eyleme kullanacaklarını kamuoyuna açıkladılar.
SRİ LANKA TAMİL KAPLANLARI
Sri Lanka Ordusu Kasım 2008’de Tamil bölgesine kara deniz ve hava kuvvetlerini kullanarak ağır bir saldırı başlattı. ABD gözetiminde Çin tarafından modern silahlarla donatılan Sri Lanka ordusu ABD- AB- Rusya- Çin, Hindistan ve BM’in ortak mutabakatı sonucu Tamil Elam Kurtuluş Kaplanlarını (LTTE)’nı askeri olarak ezme kararı aldı. Saldırı boyunca uluslararası toplum Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları’nın sivil Tamilleri canlı kalkan olarak kullandığı propagandasını yaptı. Yıllarca kendi kendini yönetmeye ve özgürlüğü yaşamış bir halkın Sri Lanka Ordusu tarafından neler yapılacağını bildiği için Tamil Kaplanlarının bulunduğu bölgede kalmak istemesini “canlı kalkan” olarak değerlendirdiler.
Yeni dönemin kitleselleşmiş halk hareketi haline dönüşmüş eşitlik ve adalet isteyen hareketlere egemenlerin yaklaşımına çok canlı bir örnek teşkil etmektedir yaşananlar.
Dünyanın gözü önünde LTTE’nin sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı yalanını BM merkezli bu ülkelerin sivil toplum kuruluşları sürekli gündemde tuttular. Elleri serbest kalan Sri Lanka devleti nihai çözümü Tamil Halkına toplama kamplarını dayattı. TAMİL BİRLEŞİK CEPHESİ milletvekili Chandrakanthan Chandraneru, “Sri Lanka politik bir çözüm aramıyor. Doğuda halk nasıl özgürce konuşamıyorsa kuzeyde de aynı şey olacak. Herkes doğunun bir açık cezaevi olduğunu biliyor.” Dikenli tellerle çevrilmiş kamplar. İsrail ve ABD çözümü yaygınlaşıyor. İsrail Gazze’yi açık hapishaneye çevirirken. ABD FEMA kampları ile gündeme geliyor. Yüzlerce boş kamp faal biçimde tutuluyor ABD’lerinde. Kitlesel kapatma, kitlesel hapsetme!
Tamil Halkı soykırımın ardındaki güçleri teşhir ediyor. Dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış Tamil halkı protestolar ile sorunu gündeme taşıyor. Hindistan Sri Lanka’ya sevk edilen askeri araçları Tamil Nadu eyaletindeki Tamiller ateşe veriyorlar.
Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları (LTTE) “ Tamil halkı özgürlük ve adalet istediği zaman aldığı karşılığı hiçbir zaman unutmayacak! Son savaşçımıza kadar savaşacağız! Asla teslim olmayacağız!” açıklaması bağlı kalarak Liderleri Prabakaran dahil olmak üzere güçlerinin sonuna kadar savaştılar.
Nazi kampları gibi
Evlerinden edilen 300 bin kadar sivil Nazi sistemini andırdığı kaydedilen tel örgüler ardındaki kamparda yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. Kızılhaç görevlilerine kaplara girişlerine yine izin verilmedi. Sivillerin çoğu büyük kamp olan MANİK FARM adlı kampta bulunuyor.
Haftada 1400’e yakın Tamil’in öldüğünü uluslararası basın ajanslarına düşmeye başladı.
Sri Lanka ordusu son saldırının başlamasından bu yana 22 bin Tamil gerillasının öldürüldüğünü, çatışmalarda 6200 askerin de öldüğünü açıklamıştı. Tamil kaynakları ise savaş başladığında 24.000 TEKK savaşçısı olduğunu bunların 7.000’nin öldüğümü, son savaşta 10.000 savaşçının bulunduğunu, yaklaşık 2500 gerillanında Junglda birbirleriyle bağlantı olmadan saklandıklarını söylüyor.
Askeri Yenilgi sonrası TEKK liderliğine getirelen PK Karşı-İstihbarat Merkezleri’nin ortak operasyonu ile yakalanarak Sri Lanka Hükümetine teslim edildi. Kuzeyde Tamil bölgesinde postalların gölgesinde yapılan, katılımın 5 25 olduğu seçimlerde iki büyük şehirden Faffna’da Devlet başkanı Raspaksa’nın partisinin öncülüğünü yaptığı ittifak, Vavuniya’da ise Tamil Ulusal İttifakı seçimi kazandı. Seçime katılımın en yüksek olduğu yer Vavuniya’a olarak kayıtlara geçti.
Tamillerin yaşadığı doğu ve kuzey bölgeleri açık hapishane koşullarını sürdürüyor. Temsi toplama kamplarında ölüm açlık ve bakımsızlık kol geziyor.
AFGANİSTAN-PAKİSTAN
Swat vadisinde Taliban’ın başlattığı saldırı sonucu geri çekilmek zorunda kalan Pakistan güçleri, Hindistan ile varılan anlaşma sonrasında Hindistan sınırındaki birliklerini Taliban ile savaşmak üzere ülkenin kuzeyine kaydırdı. Sri Lanka’nın Tamil Kaplanlarına yönelik saldırısı ile aynı zaman dilimine denk düşen bir topyekum saldırı kampanyası başlattılar. Önce havadan yerleşim yerlerine bölgeyi boşaltmalarını, kalanların Taliban işbirlikçisi olacağına dair bildiriler attılar. Ardından hava bombardımanı başladı. Sonuç ordu Swat vadisine yeniden girdi ama iki milyona yakın mülteci. Gazze politikası yaygınlaşıyor. Mültecileştir, kamplarda kontrol altında tut, yavaş yavaş öldür.
Pakistan hükümeti Swat vadisindeki militanların varlığına sın verene kadar sürecek olan operasyonlar kapsamında yerlerinden sürülen 2 milyona yakın insanın kamplarda yaşadıklarını kamuoyuna açıkladı.
LATİN AMERİKA, KOLOMBİYA ve FARC
Tarihsel kurucusu Marulanda, Uluslarası barış görüşmelerini yürüten Simon Trinidad’ın Ekvator’un başkentinde kaçırılarak Kolombiya’ya oradan da ABD’ye iade edilmesi, savaş tutsaklarının değişimi görüşmelerimde ortaya çıkan güvenlik zafiyetinde Raul Reyes’i korumasının ihaneti sonucu İvan kaybeden FARC, tarihi boyunca en büyük üst düzey kayıplarla karşı karşıya kaldı. Güvenlik açıklarını kapatmadan Kızılhaç şemsiyesini kullanan Kolombiya ordusunun İsrail ve ABD desteği ile yaptığı operasyon sonucu elinde önemli savaş esirlerinde üç CİA ajanı ve Fransız asıllı Başkan Adayı Bencourt elinden kaçırdı. Ortaya çıkan durumu hızlı değerlendirip yeni bir konumlanma stratejisi ortaya koyan FARC geçen yıl başlattığı karşı hamle ile yapısal koordinasyonu yeniden sağladığını ortaya koydu.
FARC-EP eylemleri sırasında, 2 helikopter düşürüldü, 6 tanesi hasar gördü, aynı şekilde 1 uçak ve 2 hücum botu vuruldu. 5 enerji santrali hasar gördü ve bir petrol boru hattı dinamitlendi. Bogota, Neiva, Girardot şehirlerinde LEY II (FARC`ın vergi yasası, geliri 1 milyon doları aşan kişi ya da şirketlerden gelirinin % 10`u barış vergisi olarak alınıyor) kapsamında vergi yükümlülüğünü yerine getirmek istemeyen 20 şirkete sabotaj eylemi gerçekleştirildi.
FARC’ın yeniden mücadeleyi ve örgütlenmeyi güçlendirmesi, ABD ve işbirlikçisi faşist Alvaro Uribe yönetimini tedirgin etmektedir. ALBA’ya katılan bütün ülkelerin etkisizleştirilmeleri ve ALBA’nın dağıtılması için bugüne kadar kullanılmış olan demokrasi ve seçim taktikleri bir kenara bırakılmıştır. Bolivya, ekvator, Nikaragua, El Salvador ve Honduras’taki merkez sol hükümetlere tahammül edemeyen ABD ve işbirlikçileri sokak gösterilerinden darbelere ve provokasyonlara kadar bir dizi faaliyeti sürdürmektedirler. Bolivya Venezüella Kolombiya doğalgaz ve petrol sahasını kontrolünü elinde tutmak için Kolombiya Merkezli bir strateji hayat geçirilmeye başlandı. Ekvatordaki Manta üssünün anlaşma süresinin uzatılmaması sonucu ABD Kolombiya’ya yedi üs kuruyor. FARC’ın elindeki silahların bir kısmının İsveç tarafından Venezüella hükümetine satıldığını ve FARC’ta ne işi olduğu soruluyor. Chavez kendi yönetimi öncesinde FARC’ın bir sınır karakolunu baskınından sonra bu silahları ele geçirdiği açıklamasına rağmen kampanya sürüyor.
Diğer yandan FARC’ın Ekvator seçimleri için Corre’ya para yardımı yaptığı bir FARC komutanın konuşmasını içeren sahte bir video ile kamuoyuna duyuruluyor. FARC resmi bir açıklama ile videonun düzemece olduğunu kamuoyuna açıkladı. : “Herhangi bir komşu ülkenin herhangi bir seçim kampanyası için para verdiğimize dair iddiaları kesin olarak reddediyoruz. Ekvator Devlet Başkanı Rafael Correa`ya saldırmak için bir sis perdesi yaratan Washington ve Bogota hükümetleri FARC`ın bir videosunu manipüle etmişlerdir”.
Ekvador Hükümeti Savunma Bakanı Javier Ponce, Kolombiya Gerilla Hareketi FARC-EP tarafindan yapılan, kendilerinin 2006 yılında Rafael Correa`nın seçim kampanyasını maddi olarak desteklediklerine dair iddiaları yalanladıkları açıklamayı “önemli bir belge” olarak nitelendirdi. Ekvadorlu yetkililer bu mesajı “konuyu tamamen kapatıp-kapatmayacakları”na dair karar vermek için tekrar gözden geçireceklerini ifade ettiler.
Geçtiğimiz günlerde Correa, FARC-EP`den defalarca bu iddiaların doğru olup olmadığını açıklamasını istemişti. Bu Salı günü FARC-EP Sekreteryası tarafından yapılan bir açıklamada konu ile ilgili şu ifadeler yer aldı. Diğer taraftan bugün Ekvador yetkilileri tarafından video üzerinde yapılan incelemelere dair yapılan açıklamalarda, gözle bile görülebilecek montajların olduğu ve farklı videoların birleştirildiğini açıklandı.
Birleşik Devletler Senatörü Bill Nelson, Nisan 2008’de bölgede bir donanmanın sürekli hazır tutulmasının gerekçelerini “Brezilya’nın yükselen ekonomik gücü, Venezüella’nın saldırganlığı, Panama Kanalı’ndaki artan ticaret hacmi ve Küba lideri Fidel Castro’nun yaşı” olarak göstermişti. Nelson ayrıca konuşlanacak filonun bir oramiral yönetiminde birkaç yüz askerden oluşması ve amfibiuslarla (hem karada hem denizde hareket edebilen ve genellikle askeri çıkarma yönteminde kullanılan bir tür deniz aracı-ç.n.) ve nükleer silaha sahip bir uçak gemisiyle desteklenmesi gerektiğini de belirtmişti. Bunun üzerine 4. Filo yeniden aktif hale getirildi.
Honduras darbesi bu bağlamda ABD tarafından örgütlendi. Orta Amerika’daki FMLN’nin El Salvador seçimlerini kazanmasından sonra son kalan üssünü kaybetmek istemedi ABD.
Venezuella Devlet başkanı Hugo Chavez herkesin Kolombiya ve ABD’den gelecek saldırıya karşı hazırlıklı olması talimatını verdi. Kolombiya’nın ikinci büyük gerilla örgütü ELN
4 Ağustosta FARC’a kuvvetlerini ABD müdahalesine karşı birleştirmeyi önerdi.
Kolombiya’’da savaşın sonucu olan savaş esirleri sorunu hala can alıcı biçimde gündemdedir. FARC’ın elimdeki savaş esirlerini sürekli gündemde tutan uluslararası basın Kolombiya Devleti’nin elindeki FARC savaşçılarının hangi koşullar altında tutulduklarını hiç yazmamaktadırlar. FARC’ın tek taraflı esir serbest bırakması da süreci hızlandırmamış, Kolombiya cezaevlerindeki yüzlerce FARC tutuklusu hiç yokmuş gibi davranılmaktadır. ABD ve Kolombiya son stratejinin Latin Amerika ayağını uygulamaya sokmakta tereddüt etmeyeceklerini pratik olarak ortaya koymaktadırlar.
SONUÇ NİYETİNE;
Kriz sınıf mücadelesini bütün kıtalarda tetiklemektedir. Devletler aralarındaki çelişkileri bir kenara bırakarak isyancı güçlerle birlikte mücadele etme deneyimlerini arttırmaktadırlar. Kendi halklarını bombalamakta ve katliama uğratmakta sınır tanımayacaklarını Sri Lanka ve Pakistan pratiği ortaya koymakta. Hindistan için süreç işlemektedir. Bu politika sınıf mücadelesini ve kurtuluş savaşını yürüten bütün güçleri hedeflemektedir. İster “sessiz ölüm hücrelerinde” ister “kitlesel açık cezaevlerinde” tüm sınıf kardeşlerimizle dayanışma içinde olma zamanıdır.
...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder