Maliye, banka, para, mortgage, türev piyasalar, genel olarak
piyasa, tetikleyici olarak para ve kredi piyasaları, cari açık vs. gibi çok
çeşitli kavramların kullanıldığı ama “mali kriz”, adı altında toplanan ve öyle
sunulan krizin gerçekte ne olduğuna ve kimleri nasıl etkilediğine bakmakta
fayda var.
Bu bakış açısı neden belirsiz kalındığının neden hiçbir
çözüm mekanizması üretemediklerini bizlere net olarak gösterme olanağına
sahiptir. Herkesin ama bu kriz ABD’de bizim krizimiz değil söyleminin öne
çıkması aslında burjuva iktisadının açıklama mekanizmalarını yitirmesiyle
ilgilidir.
Daha önceki yerel krizlerden; Özelleştirme/kamunun
tasfiyesi, esnekleştirme/ sendikaların tasfiyesi ve ihracat yönelik bir sermaye birikimi modeli
ile yapılan çıkış stratejisi bu krizde uygulama alanı bulamadı. Ortada krizin
sorumlusu olabilecek ne sendikalar nede k.i.t’ler kaldı. Ama kriz şimdiye kadar
olmadığı düzeyde sarsıcı!!!!!
Neden? Sorusu karşımızda durmaktadır. Öncelikle günün 24 saati sürekli bir tepki halinde olan piyasalar kavramlaştırmasından kopmamız gerekiyor. Bu bize olup biteni açıklamamaktadır. Temel bir mantık yürütme bile bunu bize çok açık olarak söyler. Arz talep dengesi üzerine, yani bir denge üzerine kurulu sistem dengeye bir türlü ulaşamaz. Sürekli krizler yumağı içinde döner durur. O zaman bizim bu kriz üreten mekanizmayı anlamaya ihtiyacımız var.
Neden? Sorusu karşımızda durmaktadır. Öncelikle günün 24 saati sürekli bir tepki halinde olan piyasalar kavramlaştırmasından kopmamız gerekiyor. Bu bize olup biteni açıklamamaktadır. Temel bir mantık yürütme bile bunu bize çok açık olarak söyler. Arz talep dengesi üzerine, yani bir denge üzerine kurulu sistem dengeye bir türlü ulaşamaz. Sürekli krizler yumağı içinde döner durur. O zaman bizim bu kriz üreten mekanizmayı anlamaya ihtiyacımız var.
Birinci saptama; kapitalizm azami kar için meta üretimdir.
Meta üretiminin hakim olduğu bir üretim biçimidir. Kullanım
değeri ve değişim değeri içeren meta
alım satım nesnesi potansiyel olarak kriz taşır mı? Mantıki olarak şu
soruya cevap arayalım.
Alıcı ya da satıcı bir taraf eksikse ne olur? Sistem dengede
olmaz. Ya aşırı üretim ya da eksik tüketim olur. 1
İkinci Saptama; sermaye birikiminin önündeki engel bizzat
sermayenin kendisidir.
Yani sermaye birikiminin karlılığı azaltarak sermaye
birikimini olanaksız kılması, kar oranlarının azalma eğiliminin krizleri
doğurmasıdır.
Azami karı hedefleyen bir sistem, karlılığı azaltan
dinamikleri neden içinde taşımaktadır? Şirket düzeyinde planlı ama ülke ve
dünya düzeyinde plansız işleyen kapitalizm rekabet ve anarşiyi içinde taşır. Rekabet
savaşı metaları ucuzlatarak verilir.
Üretim makinaların canlı emeğin yerine ikamesi, ileri teknolojilerin
icat edilmesi ile üretimin teknik temeli değiştirilir. Fiyatlar kırılır, piyasa
paylarını arttırılır ve rakipler yok edilir. Her şey mübahtır.
Sermaye der Quarterly Reviewier " kargaşalık ve
kavgadan kaçar ve ürkek bir tabiata sahiptir. Pek doğrudur bu ancak gerçeğin
tamı demek değildir. Sermaye tabiatın boşluktan dehşet duyması gibi kar
olmaması yada kar olması halinde dehşete kapılır. Münasip bir kar olsun aslan
kesilir, yüzde onluk emin bir karla her yere gider, her ise girişir, yüzde yirmi
ile canlanır; Yüzde elli ile cüreti mutlaklaşır; yüzde yüz ile bütün kanunları
ayaklar altına alır. Yüzde üç yüz ile islemeyeceği cinayet yoktur, asılmayı
bile göze alır. Kargaşalık ve kavga kar getirsin bunların ikisini de teşvik
eder. İspati : kaçakçılık ve köle ticareti" (p.j dunning,ı. C., 35,36.)
Kapital, cilt 1, s.586, 250 numaralı dipnot)
Üçüncü saptama; sermaye iki cephede savaş veriyor:
sermaye-sermaye savaşı; sermayenin organik bileşiminin artışını asıl bu savaş sağlıyor. İkincisi, sermaye- emek savaşı
sermaye-sermaye savaşı; sermayenin organik bileşiminin artışını asıl bu savaş sağlıyor. İkincisi, sermaye- emek savaşı
Dördüncü saptama; Her kapitalist artık değer üretmediği
halde kar etmeye devam ediyor.
Üretken sektör/ emek, üretken olmayan sektör/ emek ayrımını
yapılması sorunu anlamak açısından hayati öneme sahiptir. Finans, bankacılık,
sigorta ve yatırım fonları, türev piyasalar hangi sektöre dahil olmaktadır.
Şişen finans sektörü büyüyerek var olması için gerekli artı-değer
üretiminin sınırına yaklaştığı 2000’li yılların başından itibaren özellikle
emlak sektöründe balonlar hissedilmeye başlamıştı. (Tonak 2004)

Dört saptamanın ortak izleneceği Şekil I’de görüldüğü
gibi üretim sanayi alanında ortaya çıkan kar oranı durulması sonucu sermaye
azami kar elde edeceği finans alanına kaymaktadır. Üretken olmayan alanlardaki
artı değer birikimi üzerinde yapılan spekülasyonun sınırları vardı ve Ahmet
Tonak’ın ifade ettiği gibi 2000’li yılların başından beri zil takarak oynayarak
gelmekteydi kriz.
Kriz herkesi etkiliyor mu?
Hepimiz aynı gemide miyiz?
Hepimiz aynı gemide miyiz?

Görüldüğü gibi önümüzdeki dönemin en önemli sektörleri
sağlık ( Başbakanın ve hükümetin bu konuda kararlı olmasının nedeni budur), Enerji ( boru hatları
konusunda transit ülke olma çabaları yada komşularla sıfır sorun politikasının
maddi temeli) teknoloji ( yeni üretim teknolojileri kullanarak birim maliyetin
azaltılıp piyasada hakim olma meselesi) olarak gözükmektedir. Büyüyen
büyümektedir. Karları giderek artmaktadır.
Teğet meselesi
Türkiye’de kriz finans alanı değil doğrudan sanayi
alanında daralma ile ortaya çıktı.
Özel sektör şu ana kadar döviz cinsinden borçlanarak yatırım yapıyordu. Bu yüzden 200 milyar doların üzerinde bir özel sektör borcu söz konusu. Ancak krizin ardından doların 1,5 kat değerlenmesi ve dış kredi imkanlarının ortadan kalkması nedeniyle özel sektör yatırım yapamıyor.
Özel sektör şu ana kadar döviz cinsinden borçlanarak yatırım yapıyordu. Bu yüzden 200 milyar doların üzerinde bir özel sektör borcu söz konusu. Ancak krizin ardından doların 1,5 kat değerlenmesi ve dış kredi imkanlarının ortadan kalkması nedeniyle özel sektör yatırım yapamıyor.
Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine
göre 1 milyon 59 bin kişi artarak 3 milyon 650 bin kişiye yükselmiştir.
İşsizlik oranı ise 3,9 puanlık artış ile % 15,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Kentsel yerlerde işsizlik oranı 4,2 puanlık artışla % 17,2, kırsal yerlerde ise
3,4 puanlık artışla % 11,8 olmuştur.
Yılı 20 milyar lira kârla kapatabilecek olan bankacılık
sektörünün, 2010'da riskli ürünlere yönelebileceğini söyleyen bbdk başkanı
tevfik bilgin, ‘türev ürünlerle ilgili hassasiyetimiz sürecek' dedi. Bankacılık
düzenleme ve denetleme kurumu (bddk) başkanı tevfik bilgin, faizler düşerken
bankaların kâr ettiğini, faizler artarken ise bunun tam tersinin yaşanacağını
belirtti. Yıl sonunda bankacılık sektöründe 20 milyar tl düzeyinde kârlılık
beklediklerini dile getirdi.
Türkiye kapitalizmi İMF’siz bir İMF programı ile krizden çıkmaya çalışıyor.
Kriz meslektaşlarımız nasıl yansıdı.
Türkiye’deki durum aşağıdaki rakamlarla açık açık
görülmektedir.
- İş-kurdan
iş arayan mühendis, mimar ve şehir plancının sayısı Haziran 2009
itibariyle 14081 kişi.
- İş-kurdan
iş arayan mühendis, mimar ve şehir plancının sayısı Aralık 2008 itibariyle
10606 kişi.
- 2008
yılında 1950 kişilik KPSS kadrosu için başvuran mühendis, mimar ve şehir
plancı sayısı 54.805 kişi.
- Mühendislik-mimarlık
fakültelerinden yılda 24135 kişi mezun oluyor.
- 90.000
mühendis, mimar ve şehir plancı işsiz veya mesleği dışında çalışıyor.
- Türkiye genelinde işsiz
sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 59 bin kişi artarak 3
milyon 650 bin kişiye yükselmiştir. İşsizlik oranı ise 3,9 puanlık artış
ile % 15,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Kentsel yerlerde işsizlik oranı
4,2 puanlık artışla % 17,2, kırsal yerlerde ise 3,4 puanlık artışla % 11,8
olmuştur.
- Yaptığı işten ötürü
herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların
oranı, önceki yılın aynı dönemine göre 0,1 puanlık artışla % 40,8 olarak
gerçekleşmiştir. 2005=100 temel yıllı, üç aylık sanayi istihdam endeksi,
2009 yılı ikinci döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12, bir
önceki döneme göre yüzde 0,8 azaldı.
- Sanayide çalışılan saat
endeksi, 2009 yılı 2. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine oranla
yüzde 13,6 azalırken, bir önceki döneme göre ise yüzde 1,1 arttı. Üç aylık
sanayide çalışılan saat endeksi 93,7 oldu.
·
Yapılan bir ankette
meslektaşlarımız arasında işsizlik oranının % 24,58 olduğu, %82,4'ünün ise 2000
TL'nin altında ücret aldığı belirlenmiş. (anket 2004-2008 arasında mezun olan
mühendislerle gerçekleştirilmiştir.)
Kapitalizmin gidişi ve yarattığı sonuçlar ortaya
çıkarmaktadır ki topyekun bir dönüşüm sürecinin içindeyiz. Son Devlet Denetleme
Kurulu Raporu yayınlanmadan basına sızdırılan çerçevesinde meslek odalarının
yasal düzenleme ile yeniden yapılanacağının sinyalleri verilmiştir.
Evet, sermaye bu dönüşüm sürecini organize etmekte,
yönlendirmektedir. Kendisini emek cephesinde tanımlayan TMMOB, yani bizler ve
bağlı örgütlenmeler süreci anlamakta zorlanmakta, hareketsizliğimiz sermayenin
işini kolaylaştırmaktadır.
TMMOB ve bağlı odalar sürecin dinamiğini, TMMOB 2008 profil
araştırmasının da gösterdiği gibi üyelerinin % 80 ücretli çalışan ve işsiz mmp
üzerinde yakalamalıdırlar. Gelecek bu yöndedir ve geleceğin örgütü olmak bu
dönüşüm sürecine kendi alanımızdan cevap vermekle olanaklıdır.
Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’ın temel
başlıklarına bir göz atmak bile neyle karşı karşıya olduğumuz göstermektedir. Mali kural, kalkınma ajansları, güvenceli
esneklik, bölgesel asgari ücret, kentsel
dönüşüm
nükleer santraller, kamu yönetimi/yönetişim, yeni sendika yasası, sağlıkta dönüşüm
inşaat, mühendislik-mimarlık, teknik müşavirlik ve müteahhitlik hizmetleri. 2
İMF’nin isteği mali kural programın temel hedefi olarak konulmuştur. İMF ile niye anlaşamıyorlar. Sorusunun yanıtı da bizde olmalıdır.
nükleer santraller, kamu yönetimi/yönetişim, yeni sendika yasası, sağlıkta dönüşüm
inşaat, mühendislik-mimarlık, teknik müşavirlik ve müteahhitlik hizmetleri. 2
İMF’nin isteği mali kural programın temel hedefi olarak konulmuştur. İMF ile niye anlaşamıyorlar. Sorusunun yanıtı da bizde olmalıdır.
Peki alanımızda bizi ne bekliyor. ORTA VADELİ PROGRAMIN İnşaat,
Mühendislik-Mimarlık, Teknik Müşavirlik ve Müteahhitlik Hizmetleri, Eğitimin
İşgücü Talebine Duyarlılığının Artırılması başlıklı bölümleri oldukça
açıklayıcıdır. 3
Mesleki Yeterlilik Kurumu ile pratik bir gerçeklik haline
dönüşen mühendislik mimarlık plancılık hizmetlerinin dönüşüm süreci bu dönemde
hızla hayata geçirilecektir.
Sonuç olarak,
a- Dünya ekonomisi 2009 yılında yaklaşık yüzde 1 oranında
daralma gösterdi. Dünya ekonomisinin bir bütün olarak gerilemesi 2. Dünya
Savaşı’ndan sonra ilk defa yaşanan bir olguydu.
b- Merkez ülke ABD’de görünür olduğu için küresel kriz
olarak anıldı ve 1929 ile karşılaştırıldı.
c- Askeri harcamalar arttı ve çatışmalar yoğunlaştı.
Bölgesel gerginlikler kışkırtılmakta ulusal ve sosyal kurtuluş mücadeleleri ve
direnişleri şiddetle bastırılmaya çalışılmaktadır. ÇİN Aden Körfezinde
korsanlar mücadele etmek için bulundurduğu askerlerinin lojistik desteğini
sağlamak için kalıcı bir üsse ihtiyaç duyduğunu deklere etti.
Ne olabilir birkaç öngörü;
İmmanuel Wallerstein, şubat 2009’da Madrit’e verdiği
konferansta, kapitalizm tarihsel sınırına geldiğini, bundan sonrası kaotik
yapısal kriz olduğunu ve yaklaşık 30 yıl içinde kapitalizmin çökeceğini
söyledi. Böyle bir durumda ne yapmalı? Kapitalizmi restore ederek yola aynen
devam etmek konusunda hiç umutlu görünmeyen wallerstein, 'akıllı olanlar,
kapitalizmi düzeltmeye kalkmak yerine tamamen yeni bir sistem kurmak gerektiğini
anlayacaklardır' diyor ve ekliyor: 'porto alegre ve davos ruhu arasındaki
anlaşmazlık çözüldüğünde, sorunun çözümünü de bulmuş olacağız.' işte bu, krize
ve müstakbel krizlere köklü çözümler bulmanın ilk önemli adımlarından biri
olabilir. .
Anwar Shaikh, İMF/DB ekim 2009 İstanbul toplantısı ile eş
zamanda düzenlenen eleştirel bakışlar başlıklı konferansta “yeni tipte faşist
devletlerin ortaya çıkabileceğini”
söyledi.
James Petras, merkez sol hükümetlerin yerini merkez sağcı iktidarlara bırakmak zorunda kalabileceklerini, krizle başedilemedikçe bu hükümetlerin daha da katılaşacağını belirten james petras, daha da radikalleşip kendi kapitalistlerini güçlendirmek gibi bir yola girebileceklerine dikkat çekti. Hammaddelerin ve doğal kaynakların değerinin düşeceğinden yola çıkarak merkez sol hükümetlerin sosyal programları finanse etmekte güçlük yaşayacağına değinen james petras, solun hayatta kalabilmesi sosyal dönüşüm projelerinin gerçek anlamda sosyalist bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat çekti.
James Petras, merkez sol hükümetlerin yerini merkez sağcı iktidarlara bırakmak zorunda kalabileceklerini, krizle başedilemedikçe bu hükümetlerin daha da katılaşacağını belirten james petras, daha da radikalleşip kendi kapitalistlerini güçlendirmek gibi bir yola girebileceklerine dikkat çekti. Hammaddelerin ve doğal kaynakların değerinin düşeceğinden yola çıkarak merkez sol hükümetlerin sosyal programları finanse etmekte güçlük yaşayacağına değinen james petras, solun hayatta kalabilmesi sosyal dönüşüm projelerinin gerçek anlamda sosyalist bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat çekti.
1 İç pazarda
talep yetersizliği, işyerlerinin tam kapasite ile çalışmamasının en önemli
nedenidir.
2009 Mart ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk sıradadır. İç pazarda talep yetersizliği %52,7 ve dış pazarda talep yetersizliği %29,5 oranında etkili olmuştur.
(TUİK MART 2009)
2009 Mart ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk sıradadır. İç pazarda talep yetersizliği %52,7 ve dış pazarda talep yetersizliği %29,5 oranında etkili olmuştur.
(TUİK MART 2009)
2 Kalkınma Ajansları Nedir? 26 kalkınma ajansı, kalkınma kurulu, yönetim
kurulu, valilik, belediye, il özel idaresi hukuku tek bir mevzuatta birleştirilerek piyasa temelli bir kalkınma anlayışı savunuluyor.
Yönetim kurulu
ajansın karar organı olan yönetim kurulu 8 kişiden oluşur:
izmir valisi, izmir büyükşehir belediye başkanı, izmir il genel meclisi başkanı, izmir ticaret odası yönetim kurulu başkanı
ege bölgesi sanayi odası yönetim kurulu başkanı, kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilen 3 temsilci
izmir kalkınma ajansı yönetim kurulu üyeleri:
başkan:
mustafa cahit kıraç, izmir valisi
başkan vekili:
aziz kocaoğlu, izmir büyükşehir belediye başkanı
üyeler:
serdar değirmenci,izmir il genel meclisi başkanı
ekrem demirtaş, izmir ticaret odası yönetim kurulu başkanı
ender yorgancılar, ege bölgesi sanayi odası yönetim kurulu başkanı
zekeriya mutlu, izmir esnaf ve sanatkârlar odaları birliği yk başkanı
yılmaz temizocak, ege ekonomiyi geliştirme vakfı yönetim kurulu başkanı
cemal elmasoğlu, ege genç işadamları derneği başkanı
ajansın karar organı olan yönetim kurulu 8 kişiden oluşur:
izmir valisi, izmir büyükşehir belediye başkanı, izmir il genel meclisi başkanı, izmir ticaret odası yönetim kurulu başkanı
ege bölgesi sanayi odası yönetim kurulu başkanı, kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilen 3 temsilci
izmir kalkınma ajansı yönetim kurulu üyeleri:
başkan:
mustafa cahit kıraç, izmir valisi
başkan vekili:
aziz kocaoğlu, izmir büyükşehir belediye başkanı
üyeler:
serdar değirmenci,izmir il genel meclisi başkanı
ekrem demirtaş, izmir ticaret odası yönetim kurulu başkanı
ender yorgancılar, ege bölgesi sanayi odası yönetim kurulu başkanı
zekeriya mutlu, izmir esnaf ve sanatkârlar odaları birliği yk başkanı
yılmaz temizocak, ege ekonomiyi geliştirme vakfı yönetim kurulu başkanı
cemal elmasoğlu, ege genç işadamları derneği başkanı
3“İnşaat, Mühendislik-Mimarlık, Teknik Müşavirlik ve
Müteahhitlik Hizmetleri
Ülke ekonomisi ve sosyal gereksinimlere uygun, ileri
teknoloji ve uluslar arası kurallara uyumlu, çevreye duyarlı, katma değeri,
döviz girdisi ve istihdamı yüksek ve bu doğrultuda hizmet kalitesi, beşeri ve
fiziki sermayesi gelişmiş bir sektör yapısı oluşturmak temel amaçtır. Bu
çerçevede;
i) Yurtdışı müteahhitlik ve müşavirlik hizmetlerinde
rekabet gücü artırılacaktır.
ii) Sektörde denetim etkinleştirilecektir.
iii) Sektörde istihdam edilen işgücü kalitesi
artırılacaktır.
iv) Sektörde teknik müşavirlik hizmetlerinin kalitesi
artırılarak, yaygın şekilde kullanımı sağlanacaktır.
2. Eğitimin İşgücü Talebine Duyarlılığının
Artırılması
Eğitimin işgücü talebine duyarlılığının artırılması ve
işgücü piyasasında talep edilen nitelik ve nicelikte insan gücünün
yetiştirilmesi temel amaçtır. Bu çerçevede;
i) Hayat Boyu Öğrenme Stratejisi etkili bir şekilde
uygulanacaktır.
ii) Ortaöğretim ve yükseköğretim sistemi ile işgücü
piyasası arasındaki uyum artırılacaktır.
iii) Mesleki okulların müfredatlarının mesleki
standartlarla uyumlaştırma”
çalışmaları başlatılacaktır.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder